Vücut kendi ritmini gün ışığına nazaran düzenliyor

Güne erken başlama, sabahları muhakkak rutinler oluşturma ve en değerlisi karanlıkta uyumanın sirkadiyen ritme katkı sağladığını söz eden uzmanlar, gün içinde yetersiz beslenmenin, bilhassa akşamları daha çok acıkmaya ve daha yüksek kalorili bir öğün tüketimine sebep olabildiğini söylüyor. Geceleri tüketilen öğünlerin uyku kalitesinin de düşmesine sebep olabildiğini lisana getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit,  “Vücudunuzu geceleri aç bırakmanız hücre yenilenmesi (otofaji), bedenden toksinlerin atılabilmesi yani detoks sürecine takviye oluyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sirkadiyen ritm ve gece yemek yeme konusunu kıymetlendirdi.

Sirkadiyen ritmin dünyanın 24 saatte dönüşünün meydana getirdiği aydınlık ve karanlık döngüsünün canlılar üzerinde oluşturduğu döngüsel, fizyolojik ve davranışsal tesirler olduğuna işaret eden Yiğit, “Işık en değerli ritim düzenleyicidir. Beden kendi ritmini yani hormonlarını gün ışığına nazaran düzenler. Bu ritmin bozulmaması, ruh-beden sıhhati için uykunun kıymeti bu noktada devreye giriyor. Güne erken başlamak, sabahları belirli rutinler oluşturmak ve en değerlisi karanlıkta uyumak sirkadiyen ritminize en çok katkı sağlayacak uygulamalardır.” dedi.

Geceleri tüketilen yüksek kalorili bir öğün mide-bağırsak şikayetine neden oluyor

Güne başlarken bedenin fonksiyonları için daha çok güce gereksinim duyduğunu kaydeden Yiğit, şöyle devam etti:

“Gün sonuna gerçek bu güç gereksinimi azalacak, bedenimiz yavaş yavaş dinlenme haline geçecektir. Bu nedenle bedenin güç muhtaçlığını gün içinde karşılamak gerekli. Gün içinde yetersiz beslenmek, bilhassa akşamları daha çok acıkmaya ve daha yüksek kalorili bir öğün tüketimine sebep olabiliyor. Geceleri tüketilen yüksek kalorili bir öğün, bedende daha çok mide-bağırsak şikayeti yaratıyor. Reflü şikayeti olanlar bu hususta daha da dikkatli olmalı. Geceleri tüketilen öğünler, gece boyunca sindirimin faal olmasına ve çoğunlukla uyku kalitesinin de düşmesine sebep olabiliyor.”

Gece yemek yeme yağ depolanması süreçlerini hızlandırabiliyor

Hülya Yiğit, diyabet üzere kronik bir rahatsızlığınız yoksa neler yapılabileceğini de şöyle anlattı:

“Vücudunuzu geceleri aç bırakmanız hücre yenilenmesi (otofaji), bedenden toksinlerin atılabilmesi yani detoks sürecine takviye oluyor. Akşam yemeğinden sonrasında bedene gereksiniminden fazla alınan karbonhidrat ve şekerler (meyve şekeri dahil), bedende kullanılamayacağı için yağ depolanması süreçlerini hızlandırabiliyor ve ilerleyen devirlerde karaciğer yağlanmasına sebep olabiliyor. Bu da bizler için bel etrafının artması, yağlanmamız manasına gelmektedir.

Eğer akşamları atıştırmayı seven bir bireyseniz, yemek sonrası karbonhidratlı orta öğünler yerine, 8-10 adeti geçmeyen tuzsuz kuruyemişleri yahut ayran/kefir üzere probiyotik besinleri tercih edebilirsiniz. Uyku kalitesi için yatmadan 4-5 saat öncesinde kafein alımını sınırlamayı da unutmamak gerekir.”

Geceleri vardiyalı çalışanlar da uyku saatlerine nazaran yemeli

Geceleri vardiyalı çalışanların da öğünlerini gün ışığına nazaran olmasa da uyku saatlerine nazaran düzenleyebileceklerini kaydeden Yiğit, “Gün içinde kendinizi daha az gerilimli, daha enerjik ve keyifli hissetmek istiyorsanız, sirkadiyen ritminizi desteklemenin elzem olduğunu unutmayınız. Kaliteli uyku, sistemli öğün saatleri ve mümkünse daha az şeker kendi ritminizi bulmanıza kesinlikle katkı sağlayacaktır.” dedi.