Dünya Tabipleri (DDD), işgal altındaki Filistin topraklarında artan şiddet ve sivillere yönelik sarsıcı ataklardan derin kaygı duyduğunu belirterek, sivillerin korunması ve milletlerarası insancıl hukukun uygulanması için derhal harekete geçilmesi davetinde bulundu. Dünya Tabipleri, “Sivillerin hayatta kalabilmeleri için gereksinim duydukları temel gereçlerden yoksun bırakan hareketlere son verilmeli, Gazze’ye su ve elektrik tedariki derhal yine sağlanmalıdır” dedi.
Dünya Hekimleri, işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik sivilleri ve sivil altyapıları gaye alan ataklara karşı bir basın açıklaması yayımladı. Dünya Hekimleri tarafından yapılan açıklamada, sivillerin korunması ve milletlerarası insancıl hukukun uygulanması için derhal harekete geçilmesi talep edildi. Gazze’nin kuzeyinde İsrail tarafından belirlenen “insani koridor” mühletinin sona ermesiyle birlikte, Dünya Tabipleri; yaralılar, hastalar, engelli bireyler, yaşlılar ve sıhhat çalışanı üzere bölgeden ayrılamayanların insanların mukadderatları konusundaki kaygının arttığını bildirdi.
Gazze’deki hastaneler kıymetli gereçlerin eksikliğiyle karşı karşıya
Dünya Tabipleri, Gazze’deki durumla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “7 Ekim’den bu yana bölge, İsrail’de en az 1.200, Filistin’de ise 724’ü çocuk en az 2.400 kişinin hayatını kaybettiği dehşet verici şiddete tanıklık etmektedir. Ne yazık ki, bu sayılar şiddet devam ettikçe artmaya devam edecektir. Kaçacak inançlı bir yerleri olmadan, 430.000’den fazla Filistinli yerinden edilmiş durumda. Devam eden şiddet, insancıl yardım ve yardımın erişimine yönelik kısıtlamalarla birleşerek Gazze’de eşi gibisi görülmemiş bir insani krize yol açmıştır. Gazze, 16 yıldır süren sıkı bir ablukanın altındadır ve yarısı çocuk olan 2,2 milyon nüfusunun yüzde 80’i, hayatta kalmak için insancıl yardıma bağlıdır. Lakin bu savunmasız nüfus, artık kuşatma altında ve elektriğe, yakıta, besine ve suya erişimleri bulunmadan, oldukları yerde sıkıştırılmış durumda. Gazze’deki hastaneler ise, kritik kıymete sahip materyallerin eksikliğiyle karşı karşıya. Yakıt rezervleri tükenirse sıhhat hizmeti sağlayan kuruluşlar, hasta ve yaralıları tedavi edemeyecek ve insani yardıma gereksinim duyan insanlara gerekli takviye sağlanamaz hale gelecektir.”
Dünya Hekimleri Orta Doğu Programı Yöneticisi Louise Bichet, “Şu anda Gazze’deki gruplarımızla irtibat kurmakta sıkıntılar yaşıyoruz ve İsrail tarafından açıklanan elektrik kesintisi ile bağlantı mümkünlüğünün büsbütün kesileceğinden telaş duyuyoruz. Gelecek günler ve geceler güç olabilir. Takımlarımızın güvenliğini mümkün olduğunca korumak için her şeyi planlayıp ayarlıyoruz. Tıpkı vakitte bölgede gereksinim duyulan insani müdahaleye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Siviller ve sivil altyapılar korunmalı
Savaşın memleketler arası insancıl hukuk kuralları çerçevesinde yürütülmesinin son derece kıymetli olduğunu belirten Dünya Hekimleri, bu yükümlülüklerden ayrılmanın hiçbir münasebeti olmadığını, memleketler arası toplumun sivillere ve sivil varlıklara yönelik taarruzların normalleştirmemesi gerektiğini vurguluyor. Dünya Hekimleri, sivil nüfusun korunmasını ve çatışmanın taraflarının temel yükümlülüklere uygun davranmasını sağlamak için acil bir diplomatik sürecin başlatılması davetinde bulunuyor. Dünya Tabipleri, uluslararası toplumu acilen gerekli adımları atmaya çağırarak şu açıklamalarda bulundu: “Çatışmanın tarafları, milletlerarası insancıl hukuka uygun olarak sivilleri daha fazla ziyandan korumak için ellerinden gelen tüm tedbirleri almalıdır. Siviller ve sivil altyapılar korunmalı ve onlara ziyan vermemek ya da ziyanı en aza indirmek için tüm makul tedbirler alınmalıdır. Yardıma muhtaçlık duyanlara insani yardımın erişimi sağlanmalı, insani yardım gereçleri ve insani yardım çalışanının inançlı geçişleri sağlanmalıdır. Gazze’de insani yardım sunan yardım çalışanları korunmalı ve çalışmaları kolaylaştırılmalıdır. Sivillerin hayatta kalabilmeleri için muhtaçlık duydukları temel materyallerden yoksun bırakan hareketlere son verilmeli, Gazze’ye su ve elektrik tedariki derhal tekrar sağlanmalıdır. Sağlık ve insani yardım kuruluşlarının sivillere ulaşmasına müsaade vermek için gerekli adımlar atılmalı, çatışmaya orta verilmelidir. Artan gereksinimlere karşın yardımlar dondurulmadan ya da askıya alınmadan, bağışçıların kaynakları öncelikli insani faaliyetlere ve alandaki ortaklara derhal tahsis etmesiyle insani yardım finansmanı artırılmalıdır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
